Açıklanan şeyden değil, açıklamadan bahsediyorum yanlış anlaşılmasın…
Bir bakterinin arsenik hastası olduğu ortaya çıkmış,
Bugüne kadar hep yanlış şeyleri kafaya taktığımız, evrene at gözlüğüyle baktığımız, evrende dünya dışı yaşam olma ihtimalinin eskisinden çok daha fazla olduğu anlaşılmış…
Daha ne?
Orası tamam da, o saçlar ne?
Hadi makyajı geçtim, koca nasa’da bir fırça yok mudur? Bütün parayı teleskopa mı yatırdınız? Şöyle biraz süslenip çıksaydınız dünyanın karşısına, şu anda herkes bakteriden bahsediyor olurdu… Ama ikinci dakikada heyecan kaçtı.
“UFO bekliyorlardı, ondan hayal kırıklığına uğradılar.”demesin kimse. UFO değil, biraz özen bekliyoruz biz…
Yıllarca pozitif bilim üç temel prensip üzerinde gelişti…
Yağlı kafa, sünmüş hırka, pis sakal…
Bilim bu değil…
“Şimdi, bizim kafalar hep çok yoğun olduğu için bu tip gereksiz şeylerle uğraşacak vaktimiz kalmıyor…”
Haaa… Kardeş o bilgisayarlar ne güne duruyor? Onlar sen saçını tarayabilesin diye alındı oraya!
Ama hanımefendinin zerre suçu yok! Eminim Nasa’daki ilk gününde heyecanla hazırlanıp gitmiştir; üstü başı da zihni gibi pırıl pırıldır… Ama orada hıyarın biri “Mankenlik yapacaksanız podyuma hanımefendi… Bura Nasa!” demiştir. “Ulan NASA’ya araştırmaya mı geldik, Sitelerde mobilya mı bakıyoruz… Sen önce üstündeki hırkaya bak!” cevabını verememiş, gözyaşlarını içine akıtmıştır. Böyle bir olaydan sonra bir daha eline ruj alabilir mi o kızcağız?
Değişim zamanı geldi
“Biz bugüne kadar evrene hep bir açıdan baktık, şimdi ufkumuz daha geniş!” diyerek büyük bir adım atıldı. Esas adım biliminsanlarının kendilerine yeni bir şekil vermesiyle atılacak. Biliminsanı dediğin pasaklı olur!” önyargısıyla yeni şeyler bulmanın imkanı yok! Sosyal bilimlerde devrim yaratacak çalışmaların kolları yamalı ceketlerden vazgeçilmesinden sonra gün ışığına çıktığını unutmayalım. Aynısını diğer alanlarda da görmek istiyoruz.
Son olarak şu sözü aklımızdan çıkarmayalım:
“İlim yağlı kafada değil, özgür zihindedir…”
bunları nasıl olmuş da atlamışsınız?
- gelişine vurmak
- vurursa gol olur; vurdu, aut (basit bir işte beklenmedik biçimde başarısız olmak)
- göğsünde yumuşatmak (aleyhte bir olay veya saldırının etkisini hafifletmek, savuşturmak)
- 1-0 olsun bizim olsun