14.7.08

Sabah Akşam Pompa

Tatil günlerimi kısaca şöyle özetleyebilirim: Sabah Akşam Pompa!

Zorunuza gitmesin…

Zamanında şişme havuz almıştık Alin’e… Bizde tatlı bir görgüsüzlük olduğu için (Tatlı olmasının nedeni parasızlık, fakir adam görgüsüzlük de yapamıyor!) şişme havuzu “battal-olimpik” boy almıştık. Ne düşünerek o kadar büyük aldık bilmiyorum…

Büyüyünce de girsin, demiş olamayız. Bir insanın ne kadar büyüyebileceği belli! Sırf vitaminle beslesek bile kamyon kadar büyümeyeceği açık! Sonuç olarak havuzumuz içinde maaile yüzüp ara sıra birbirimize “Boy ver!” diye bağırdığımız bir iç deniz… Şişme havuzu bir Türk gölüne çevirdik (“egelo idea!” Endaksi?). Ancak İnebahtı (iğne battı) diyebileceğimiz bir olay neticesinde bu havuz patladı!

Gelgelelim maksadını aşan boyutu nedeniyle sönmesi sonbaharı bulacak gibiydi… İçindeki suyu da ısrarla muhafaza ediyordu. Deliği bulup onarmayı düşündük ama çevreciler karşı çıktı! Çünkü söndürüp içindeki suyu boşaltmamız gerekiyordu, bu da orada oluşan yaşamın sonu demekti! (Bu havuza özgü yeni bir fok türünden bile bahsedildi bir ara… Daha sonra kendisinin fok değil bıyıklı bir İsmail türü olduğunu öğrendik, fotoğrafını çekip serbest bıraktık. )

Bulunan tek çözüm kaçan havanın tekrar pompalanmasıydı… Üzgün gözlerle “Ege peki havus neden lok?” diyen kızım ağlamasın diye sabah akşam havuz şişiriyorum bu aralar… Nasıl bir çaba içinde olduğumu kestirebilmeniz için google earth’ü kullanabilirsiniz… Şimdi sizi koordinatlarla uğraştırmayayım da koyayım şu uydu görüntüsünü…
dağlar denize parale, dikkat ettiyseniz!

Hiç yorum yok: